ÇİN KÜLTÜRÜ

Konfüçyüs Kimdir? Konfüçyanizm Nedir?

Konfüçyüs; MÖ 479 – MÖ 551 yılları arasında yaşamış, düşünür, politikacı, eğitimci ve Ru ekolünün (Çin’deki Dao(Taoizm) ekolü gibi diğer 10 düşünce ekolünden birisi) kurucusu. Konfüçyüs öğretileri genel olarak ahlak, eğitim ve politika üzerine şekilleniyor. İdeal birey nasıl yaşamalı, diğer insanlarla ilişkisi nasıl olmalı, topluma ve ülkeye katkıları gibi konuları işlediği kitapları da mevcut.

Konfüçyüs’ün Hayatı 

‘Konfüçyüs kimdir?’ sorusunu kısaca cevapladığımıza göre, Konfüçyüs’ün hayatına yakından bakalım. Antik Çin’in en iyi tarihçisi Sima Qian’in Shiji (Çin’in en eski tarih kitabı) adlı eserindeki yazılara ulaşılana dek Konfüçyüs’ün hayatına dair birçok çelişki söz konusu oluyor. Shiji’ye ulaşıldıktan sonra ise Konfüçyüs hayatı aydınlanmaya başlıyor. Sima Qian’e göre Konfüçyüs Song ailesinin son veliahtı. Ailesi Song Hanedanlığın’dan Lu şehrine taşınmak zorunda kalıyor. Konfüçyüs M.Ö 551 yılında Lu (Şimdiki Shandong eyaletindeki Qufu şehri) şehrinde  dünyaya geliyor. Efsaneye göre; ailesi bir erkek çocukları olsun diye  çok dua ediyor ve daha sonra ise Konfüçyüs doğuyor. Konfüçyüs, duaların kabul olduğu yer olan Qiu (Ni) kutsal tepesinde doğduğu için ailesi ona Qiu(Ni) adını veriyor. Soyadı ise kabul olan dualarına atfen teşekkür anlamındaki Kong oluyor.

Büyük Düşünür Konfüçyüs, Ailesi ve Yaşamı

konfüçyanizm temsilcisi konfüçyüs heykeli

Konfüçyus hayatı boyunca Zhong Ni ismini kullanıyor. Fakat Çin’de çoğunlukla büyük öğretmen anlamına gelen Kong Fuzi(Kong Zi) şeklinde biliniyor. Konfüçyüs doğduğu sırada Çin tarihi “Savaşan Beylikler Dönemi” olarak bilinen büyük bir kargaşa dönemini yaşıyor. Böyle bir dönemde dünyaya gelen Konfüçyüs hayatı zor yönleriyle tanımaya başlıyor. Konfüçyüs’ün babası, Lu ordularına komutanlık yaparken ölüyor. Annesi hakkında kesin bir bilgi yok. Ancak Yan ailesinin bir kızı olduğu düşünülüyor. Yarı yetim olarak büyüyen Konfüçyüs, çocukluğunda yeterli eğitimi alamıyor. Konfüçyüs hayatı boyunca zorluklarla karşılaşıyor. Gerek yaşadığı dönemdeki kargaşalar gerekse ailevi geçim sıkıntıları onu bir hayli yıpratıyor. Fakat bu sıkıntılar onu öğrenme tutkusundan alıkoymuyor, sorunlara çözüm bulmak için daha çok öğreniyor ve daha çok çalışıyor. 15 yaşına geldiğinde her şeyi öğrenmeye çalıştığı için çok yönlü bilge anlamına gelen Boxue (博学) şeklinde çağrılmaya başlanıyor.

Konfüçyüs en çok töre (eski gelenek ve görenekler) ve müziğe ilgili duyuyor. Fakat aynı zamanda okçuluğu, ata binmeyi, okumayı ve matematiği de öğreniyor. O yıllarda Konfüçyüs hayatı öğrenmekten ibaret görüyor. Bilgi birikimini artırmak ve diğer hanedanlıklardan da bir şeyler öğretmek adına Lu şehrini terk ediyor. Bu sürede Wei, Cai, Chu, Song, Chen eyaletlerine seyahat ediyor. Daha sonrasında Wei generali Huan tarafından ölümle tehdit edilen Konfüçyüs hayatı tanımaya başladığı Lu şehrine geri dönmek zorunda kalıyor.  Geri döndükten sonra Lu ve Qi hanedanlığı arasındaki savaşta ateşkes antlaşmasında büyük rol oynuyor. Sadece 4 yıl gibi kısa bir süreliğine devlet memuru olarak çalışan Konfüçyüs hükümdar tarafından görüşleri sevilmediği için görevinden ayrılmak zorunda kalıyor.

Büyük Öğretmen Kong Zi Ölüyor

Konfüçyüs hayatı boyunca eğitimle iç içe yaşıyor. Memurluktan sonra öğretmenliğini yaptığı Ru okuluna geçiyor. Seyahatleri sırasında onu tanıyan ve namının yayılması sayesinde onu duyan birçok öğrenci diğer şehirlerden Lu şehrine, Ru okuluna geliyor. Savaşta oğlunu kaybettikten 1 yıl sonra  M.Ö 479’da, Konfüçyüs hayatı öğrendiği yer olan Lu şehrinde son nefesini veriyor. Konfüçyüs hayatını şöyle özetliyor;

“15 yaşımda kendimi  öğrenmeye verdim. 30 yaşımda, istencime sahip olabildim. 40 yaşımda, kuşkulardan uzaklaştım. 50 yaşımda, ‘göğün buyruğunu öğrendim. 60 yaşımda, seziş yoluyla her şeyi kavradım. 70 yaşımda, doğru olan şeylere zarar vermeden yüreğimin isteklerini yerine getirebildim.”

Kendisini öğrenmeye ve öğretmeye adamış bir düşünür olarak Konfüçyüs hayatı ile birçok insana örnek teşkil ediyor.

Konfüçyüs Öğretisinin Ortaya Çıktığı Okul

konfüçyüs öğretilerinin okulu , ekolü

Çin’in en etkili düşünce akımları arasında konfüçyanizm diğer adıyla Ru Ekolü yer alıyor. Konfüçyüs, 30 yaşındayken bir okul açıyor. Bu okul Çin’deki ilk özel okul olarak biliniyor. Bu okulun Konfüçyüs hayattayken 3000’den fazla öğrenciye sahip olduğu tahmin ediliyor. Bunların arasında büyük ün kazanan 72 tane öğrencisi var. Konfüçyüs, öğrencilerini ciddi ve disiplinli olarak yetiştirmeyi tercih ediyor. Ön yargıyı hiç sevmiyor hatta nefret ediyor. Konfüçyüs’a göre İlk önce bir konunun öğrenilmesi, sonra soru yoluyla yorum yapılması gerekiyor.

Çok sevdiği öğrencilerden biri olan Yan Hui, “Biz kendimizi nasıl geliştirebiliriz?” diye sorduğunda: “Kendini geliştirmek istiyorsan çok çalışmalı, çok şey öğrenmeli ve öğrendiklerin üzerinde düşünmelisin. Öğrendiğin konuların üzerine düşünmezsen daha fazla öğrenemez bilgi birikimini artıramazsın. Öğrenmek tek başına yeterli değil, öğrendiğin konuların üzerine düşünmen de gerekir. Mesela ben sana bu masada bir köşe olduğunu söylüyorsam, sen diğer üç köşeyi de düşünmelisin. Yani bu masanın yuvarlak değil köşeli olduğunu fikir yürüterek bulmalısın,” diye cevap veriyor. Yan Hui bu sefer : “Eğer bize yol gösteren birisi bir öğretici olmazsa nasıl öğrenebiliriz?” diye soruyor. Bunun üzerine Konfüçyüs: “Üç kişi birlikte yürürken içlerinden birisi mutlaka diğerlerinin öğretmenidir,” diye cevap veriyor.

Büyük düşünüre göre her zaman insanlardan bir şeyler öğrenebiliriz.

Konfüçyüs’ün Ru okulundaki konuşmalarını öğrencileri kaleme alarak kitaplaştırıyor. “Konfüçyanizm Nedir?” sorusunun cevabını ise Kong Zi’nın kitaplaşan sözleri veriyor.

“Klasik Kitaplar” olarak bilinen bu eserler toplamda 5 klasik ve 4 kitaptan oluşuyor. 5 klasik;

– Değişiklikler Kitabı

– Tarih Kitabı

– Şiirler Kitabı

– Törenler Kitabı

– İlkbahar ve Sonbahar Vakayinameleri

4 Kitap;

– Seçmeler veya Lun Yü

– Mengzi(Mensiyüs)’nın Sözleri

– Orta Yol Doktrini

– Büyük Bilgi

Konfüçyanizm Nedir?

konfüçyüsün 4 kitabı

Konfüçyanizm dinden çok hikmet ve ahlak yolu olarak kabul ediliyor. Amacı ise halkı terbiye ve ahlak ile huzura erdirmek. Konfüçyüs  Seçmeler kitabında beş erdemi herkese gösterebilme yeteneğini “mükemmel erdem” diye betimliyor. Bu beş erdem: cömertlik, ağırbaşlılık, samimiyet, nezaket ve doğruluk. Konfüçyanizm düşünce akımında insan ilişkileri de çok önemli. Konfüçyanizm temelinde  Kong Zi’nın ahlak, eğitim ve politik konulardaki görüşleri yer alıyor.

Kong Zi’ nın ahlak anlayışında; insan sevgisi, törelere itaat ve örnek evlat yatıyor. Konfüçyanizm denilince akla ilk olarak insan sevgisi geliyor. Konfüçyanizm, önce kendini, sonra aile fertlerini ve sonra başkalarını sev diyerek sevgiyi merkezden başlatıyor. İdeal insan, ideal toplum oluşturma çabasını içeriyor. Konfüçyüs’a göre baba-evlat arasındaki ilişkide baba, evladını korumalı ve  evlat da babasına saygı göstermeli. Hükümdar ve halk arasındaki ilişki de baba ve evlat arasındaki ilişki gibi olmalı. Hükümdar halkı korumalı, haklarını gözetmeli, halk da hükümdara saygı göstermeli. Kong Zi’ya göre hükümdar beş önemli maddeye değer vermeli ve dört kötü şeyden kaçınmalı. Bu beş önemli değer;

  1. Müsrif olmadan yararlı olmak
  2. Halka zulüm olmayacak sorumluluklar istemek
  3. İstediklerinİ aç gözlü olmadan alabilmek
  4. İtibarını gurur ile elde etmemek
  5. Yüce olmalı fakat korkutucu değil

Kaçınılması gereken dört kötü şey ise;

  1. Halka zulüm
  2. Halka baskı kurmak
  3. Halkına gaddarlık
  4. Yersiz davranışlarda bulunmak

Konfüçyanizm bizi düşündürmeye sevk ediyor. Konfüçyüs kitapları bize doğrudan anlamları aktarmıyor, bize düşünmenin önemini anlatıyor. Bu nedenle Çin’in eski dönemlerinde  sarayda memur olarak çalışmak için bu kitapların ezberlenmesi gerekiyor. Sınavlarda ise bu kitaplar vasıtasıyla adayların farklı düşünebilme yetenekleri ölçülüyor. Ancak bir dönem konfüçyanizm yasaklanıyor. Çin’in ilk imparatoru Qin Shi Huang bu kitapların yakılmasını emrediyor. Kitaplar Qin Shi Huang ölene kadar kullanılamıyor. Fakat Konfüçyanizm, halkın ve saray memurlarının o kadar kolay unutacağı veya ilgisini kaybedeceği bir düşünce akımı değil. Bu nedenle Qin Shi Huang öldükten sonra kitaplar memurlar da dahil birçok kişinin ezberinde olduğu için tekrar kaleme alınıyor ve saray memurluk sınavlarının baş konusu olmaya devam ediyor.

Konfüçyanizm Bir Din Midir?

Konfüçyüs , kendisini bir din adamı olarak hiçbir zaman görmemesine veya dile getirmemesine rağmen kendisi öldükten sonra Konfüçyanizm bir din, kendisi ise bir din adamı olarak tanınmaya başlıyor. Konfüçyüs daha çok ahlaka, insanın nasıl yaşaması gerektiğine, öğrenmeye, bilgiye, yöneticilerin halkı nasıl yönetmesi gerektiği gibi konulara değiniyor. Konfüçyüs bu yönüyle doğunun Sokrates‘i diye de adlandırılıyor. Bu nedenle Konfüçyüs bir din adamı değil, düşünür ve Konfüçyanizm de bir din değil, düşünce akımı olarak algılanmalı.

Konfüçyüs Sözleri

konfüçyüs sözleri

Konfüçyüs sözleri ile birçok düşünüre örnek oluyor ve yol gösteriyor. Çin tarihi boyunca Konfüçyüs sözleri baş tacı yapılıyor ve rehber olarak kullanılıyor. Konfüçyüs sözleri, içerisinde sakladığı geniş anlamlar sayesinde farklı bakış açılarıyla farklı yorumlar kazanıyor. Böylece Konfüçyüs sözleri ile de önemli bir yol gösterici oluyor. En çok bilinen Konfüçyüs sözlerine birkaç örnek verecek olursak;

“ Yöneticiler rüzgara, otlar halka benzer.” 

Erdem konusunu iyice işlememek, öğrenilen şey üzerinde yeter derecede durmamak, doğruluğa karşı ilgisiz kalmak, kötü olan şeyleri de işitememek. İşte bunlar beni üzen şeylerdir.

Tzu-lu dedi ki: “Devlet ordularını yönetecek olsanız, yanınıza kimi alırsınız?” 

Üstat yanıt verdi: “Silahsız olarak kaplana saldıranı, kayıksız olarak ırmağı geçmeye çalışanı ve öleceğinden dolayı hiçbir kaygı duymayanı yanıma almam. Benimle birlikte gelecek kimse, sorumluluğu anlayan ve hazırladığım planları seve seve yerine getirebilen bir kimsedir.”

“Yiyecek pirincim, içecek suyum ve kolumu dayayacak bir yastığım var. Bunlarla ben mutluyum. Zenginlik, san, onur doğru olmayan bir yolda elde edilirse, bunlar benim için uçan bulutlar gibidir.”

– Hu-hsiang halkıyla konuşmak güçtür. Onlardan bir çocuk, Üstatla görüştü. Öğrenciler bunu kuşkuyla karşıladılar! – Üstat dedi ki: “Onların bana yaklaşmalarını isterim. Ancak benden uzaklaştıklarında, yapacakları şeylerin sorumluluğunu üzerime alamam. Neden bu kadar kaba davranmalı? Bir kimse bana temiz olarak gelirse, onu temiz olarak kabul ederim. Ama geçmişteki davranışlarının sorumluluğunu üzerime alamam.”

“Balık avlarken ağ kullanmadı. Kuşlar uykudayken okunu atıp onları vurmadı.”

“Bir bilgin ağırbaşlı değilse, ona karşı saygı gösterilmez. Onun bilgisi de sağlam değildir.”

 “Bağlılığı ve içtenliği birinci planda tut.”

“Kendine uygun olmayan kimselerle arkadaşlık etme.” 

 “Yanlışlarını düzeltmekten korkma.”

Konfüçyüs sözleri ile ilgili daha birçok örnek verilebilir. Buradaki Konfüçyüs sözleri“Seçmeler(Lun-yü)” kitabından alınmıştır. Siz de en beğendiğiniz Konfüçyüs sözlerini yorum kısmına yazabilirsiniz. 

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Adblocker algılandı! Lütfen reklam engelleyicinizi kapatarak sayfayı yenileyin!